Öğr.Gör. Gülnaz Gültekin'in
Matbaa Terimler Sözlüğü Kitabı'ndan alınmıştır.
RENKLİ BİR KİTABIN MATBAADAKİ ÖYKÜSÜ
Adını renkli bir kitap koyduk, ancak bu bir dergi, broşür, katalog, kurumsal kimlik çalışması, ambalaj, pul, afiş ya da aklınıza gelecek herhingi bir basılacak materyal olabilirdi.
Kitabımız, matbaamıza çeşitli kanallardan gelmiş olabilir. Bu kanallardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Yazarın kendisi, bir yayınevi, bir ajans, yazarı ya da konuyu destekleyen bir sponsor kişi ya da kuruluş, bir ticari işletme, bir kamu kuruluşu....
Müşterimiz bir yayınevi ya da ajans ise kitabımız muhtemelen baskıya hazır halde matbaamıza getirilecektir. Ancak, kitabın tasarımı ve üretimi basımevimiz bünyesinde yapılacaksa, geleneksel ofset baskı sistemiyle çalışan bir matbaada, kitabımızın aşağıdaki süreçlerden geçmesi gerekecektir.
Taslak çalışması : Kitabın ebadı, kullanılacak kağıt cinsi, renk sayısı vb. özellikler kararlaştırıldıktan sonra, kitaba girecek yazılı ve görsel unsurların sırasını, yerini belirten ve tipo grafik öğelerin kullanımına ilişkin (yazı puntosu, karakteri, sütun genişliği vb.) fikir verecek bir ön çalışma yapılması zorunludur. Bu ön çalışmalar kaba taslak diyebileceğimiz fikir taslaklarından, bilgisayar çıktıları üzerinde görülebilecek ayrıntılı taslaklara kadar bir dizi hazırlık aşamasını içerebilir. Taslak hazırlama süreci, tasarımın en önemli bölümlerinden birisidir.
Dizgi, grafik, tashih: Taslak mizanpajı hazırlanmış kitabımız için bilgisayar ortamında oluşturulacak bir şablon sayfa üzerinde yazıların, dilbilgisi kurallarına uygun bir şekilde ve hedef kitlenin özelliklerine, kitabın türüne uygun tipografi kullanımıyla yeniden yazılması işlemine dizgi diyoruz. Dizgi aşamasının ardından gelen ve düz metinler, başlıklar, spotlar vb. yazılı unsurların yanısıra görsel unsurların (fotoğraf, resim, illüstrasyon, renk vb.) belli ilkeler gözetilerek düzenlenmesi işini ise grafik tasarım olarak adlandırıyoruz. Tasarım işi bitmiş sayfaların kağıt üzerine alınmış çıkışlarında yapılan ve dizgi hatalarını, görsel düzenlemeye ilişkin yanlışlıkları düzeltme aşaması ise tashih adıyla anılıyor. Tashih aşamasında işin kağıt çıktıları genellikle müşteri temsilcisi ya da müşteri tarafından ( yayınevlerinde düzeltmen) kontrol edilir, hatalar kalem ile belirtilir ve hatalı bölümler bilgisayar ortamında yeniden düzeltilir.
Film: Dizgisi, tasarımı tamamlanmış ve kontrol edilerek düzeltilmiş olan kitabımız artık baskıya hazırdır. Baskı için ise baskı makinesine bağlanıp zarar görmeden çalışacak bir baskı kalıbının hazırlanması gereklidir. Baskı kalıbının hazırlanması için öncelikle sayfaların filmlerinin (şeffaf) görüntülerinin elde edilmesi gerekir. Fotoğraf baskısı gerektirmeyen yani tamamı yazılardan oluşan kitaplar için çoğu kez aydınger adı verilen şeffaf kağıtlara laser yazıcıdan ters çıkış almak yeterli olmaktadır.
Kitabımız renkli olduğuna göre, CMYK kısaltması ile dilimize yerleşmiş olan Cyan mavisi, Magenta kırmızısı, Yellow (sarı) ve Kontrast olarak ifade edilen siyah renklerin filmlerinin elde edilmesi gerekecektir. Matbaacılıkta renkli bir fotoğrafın baskı yoluyla çoğaltılabilmesi için öncelikle o fotoğraf üzerindeki CMYK renklerinin ayrılması yani bu renkleri içeren dört ayrı filmin elde edilmesi, bu filmlerden dört montaj yapılması, dört kalıp çekilmesi ve her bir kalıbın ilgili renk ile kağıt üzerine basılması söz konusudur. Filmlerde oranlarına göre ayrılmış olan renkler, baskı yoluyla teker teker kağıt üzerine basılmakta, örneğin; önce mavi renk basılmakta, ikinci olarak sarı renk mavi baskının üzerine basıldığında mavi, sarı ve yeşil tonlar elde edilmektedir. Bunlar üzerine magenta mürekkep basılınca morlar, lacivertler ve diğer ara tonlar oluşmakta, kontrast ile de fotoğraftaki derinlik ve netlik hissi arttırılmaktadır. Bu şekilde elde edilen baskıya trigromi baskı da denir.
Montaj: Kitabımız ofset matbaalarında sayfa sayfa değil, standart ebatlardaki tabaka kağıtlara basılır. Burada öyle bir düzenleme yapılır ki, tabaka halindeki bu kağıt uygun şekilde katlandığında birbirini takip eden sayfa numaraları ortaya çıkar. Burada en sık kullandığınız ölçü birimi formadır. 1 forma 16 sayfadan oluşur ve çok sayfalı (kitap, dergi gibi) işlerde planlama ve maliyet hesabı daima formalar üzerinden yapılır. İşte montaj işlemi, astrolog adı verilen ve saydam bir tabaka üzerine, basılacak işin filmlerinin forma düzeni esas alınarak yapıştırılmasından ibarettir. Basılacak iş iki renkli ise iki ayrı montaj, trigromi ise 4 montaj yapmak gerecektir. Trigromi +özel gibi bir ifade dört renk haricinde, yaldız gibi özel bir beşinci rengin basılacağını anlatmak için kullanılır.
Ozalit prova: Montajı tamamlanan iş, ozalit kağıdı üzerine pozlandırılıp, amonyak buharında bırakılarak baskı öncesi son kontrol için hazırlanır. Bu şekilde montaj üzerindeki iş ozalit kağıdına aktarılır, ozalit kağıdı forma düzenine göre katlanır. Burada amaç, kalıp çekimi öncesinde işin son kez kontrol edilmesi, sayfa numaralarının birbirini takip edip etmediğinin belirlenmesi ve hata riskinin azaltılmasıdır. Ozalit prova üzerine müşteri tarafından "basılabilir" onayı alındıktan sonra kalıp hazırlama işlemi başlar.
Kalıp : Montajlar, son olarak yüzeyi ışığa duyarlı hale getirilmiş metal plakalar üzerine pozlandırılır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ofset baskı plakaları ozosol ve tif olarak adlandırılır. Montajdaki görüntüler ışık yardımıyla metal baskı plakalarına aktarıldıktan sonra bazı kimyasal işlemlerden geçirilerek, baskı kalıbı baskıya hazır hale getirilir.
Baskı Provası: Bir işin, basıldığı zaman nasıl görüneceğini kestirme yöntemidir. Prova, son çoğaltmada kullanılacak olan gerçek kağıt, mürekkep setleri ve görüntüler ile çalışan baskıdan alınan bir örnektir. Günümüzde digital prova sistemleriyle baskı öncesi renkli prova alınabilmektedir.
Baskı: Renk provası alınıp, renklerin uygunluğuna karar verildikten sonra kitabımızın seri baskısına geçilir. Baskı makinesinin özelliklerine bağlı olarak (tek renkli, iki renkli, dört renkli, altı renkli, ön arka baskılı gibi) baskının süresi ve kalitesi değişebilir.
Baskı koruma: Kitap, dergi kapakları, broşürler, ambalajlar, dosyalar gibi dış etkilere açık basılı materyallerin yüzeyine uygulanan; öncelikli amacı basılı yüzeyi yağ, nem, güneş ışığı gibi unsurlardan korumak, ikincil amacı ise baskı yüzeyine parlaklık ya da matlık etkisi vererek baskıya estetik özellik kazandırmak olan işlemlere baskı yüzey koruma işlemleri denir. En sık kullanılan baskı koruma şekilleri; vernik, lak ve selofan uygulamalarıdır.
Cilt: Kitap kapağımız ve formalarımız basıldıktan sonra kitap şekline dönüşmek için bazı işlemlerden geçer. Kapak, koniklenir. Yani sırta gelecek kısımlara iz açılarak, kitap sırt bölgesi netleştirilir. Tabaka halindeki iç sayfalar, kırım makinelerinde katlanır. Kırımı yapılmış formalar sırayla biraraya getirilir ve bu işleme "harman çekmek" denir. Harmanı yapılmış kitap formaları iplik dikiş, spiral ya da amerikan cilt denilen sistemlerle birbirine ve kapağa tutturulur. Kapak takma işlemleri tamamlandıktan sonra ağız kısımları traşlanır. Kitap pakete hazırdır.
Sayım ve şirink: Müşteriye teslim edilecek kitaplar istenilen sayılarda paketlenecektir. Bu iş ya el ile paketleme şeklinde ya da shirink (şirink) adı verilen paket makinelerinde yapılır. Shirink makineleri istenen sayıda kitabın dışına plastik folyo sarıp, folyo kenarlarını ısı ile yapıştırır ve basılı ürünlerin dağılması, ıslanması önlenmiş olur.
Teslimat: Pakete girmiş kitaplarımız için tesellüm fişi (sevk irsaliyesi) kesilir ve kitaplarımız nakil aracına yüklenerek müşterisine doğru yola çıkar.
TEMEL KAVRAMLAR
Matbaa: Diğer adı basımevi olan matbaalar, çeşitli baskı tekniklerini kullanarak gazete, kitap, dergi, broşür, ambalaj gibi her türlü basılı materyalini üretmek ve çoğaltmak görevini üstlenmiş kuruluşlardır. Matbaalar hizmet götürdükleri sektörlerin talepleri doğrultusunda, başta kağıt-karton sanayiinin ürünleri olmak üzere, plastik, teneke, kumaş gibi ürünler üzerine baskı yaparlar.
Matbaacı:
1- Matbaa ve baskı işlerinin hazırlanma ve basılmaları ile uğraşan ve bu işi kendine meslek edinen kimse. Bu çerçevede matbaacılık ana mesleği altında çok sayıda meslek mensubu görev yapmaktadır. Bunların başlıcaları; dizgici, grafiker, filmci, montajcı, kalıpçı, baskıcı, mücellit (ciltçi), matbaa müşteri temsilcisi, matbaa yöneticisidir.
2- Basımevi sahibi.
Matbaacılık: 1.Basılması istenen bir materyale ilişkin yazılı ve görsel materyallerin belirli sanatsal özellikler gözetilerek bir araya getirilip düzenlenmesi, baskıya hazırlanması ve çoğaltılması işlemlerinin tümüne matbaacılık denir. 2.Basımevi işletme işi. Matbua: Basılmış olan, basılı. Matbu evrak: Daha çok resmi nitelik taşıyan işlerde kullanılmak üzere basılmış evraklara denir.
Ajans: Basım sanayiinde ajans kavramı, daha çok basılacak materyallerin baskı öncesi hazırlık işlemlerini yürüten, fiziki üretimden çok düşünce üreten ve satan kuruluşları ifade eder. Ajanslar, resmi ve özel kuruluşların hizmet ya da mallarını tanıtmaya, sevdirmeye, sattırmaya yönelik reklam/tanıtım kampanyalarını organize eder ve yürütürler. Bu işleri yaparken de kampanya sırasında kullanılacak basılı materyallerin (afiş, broşür, bilboard, reklam panoları, kitap, el ilanı, kurum kimliği çalışmaları vb.) tasarım ve baskıya hazırlık işlerini bizzat yürütürler. Reklam ajanslarının kapasiteleri ölçüsünde eleman sayıları ve çalıştırdıkları elemanların nitelikleri değişebilir. Büyük ölçekli reklam ajanslarında görev alan uzman meslek mensupları genel olarak şunlardır: Sanat yönetmeni, grafik tasarımcılar, fotoğrafçı, dizgici, metin yazarı, müşteri temsilcisi
Yayınevi: Belirli uzmanlık alanları için kitapların üretim, dağıtım ve pazarlamasını takip eden kuruluşlara yayınevi denir. Yayınevleri de ajanslar gibi matbaaların en önemli müşterileridir. Yayınevlerinin büyük bir kısmı, bastıracakları kitapların dizgi ve tasarımını kendi bünyelerinde yaptıktan sonra film, montaj, kalıp, baskı ve cilt işlemleri için bir matbaa ile çalışırlar.
Servis Büro: 1980?li yıllardan itibaren bilgisayarların basım sektöründe etkin kullanılmaya başlanmasının ardından, bilgisayar destekli film çıkış hizmetleri vermek üzere kurulmuş profesyonel kuruluşlara servis büro denmiştir. Servis bürolar, film çıkış makinalarına büyük yatırımlar yapmak istemeyen ajans ve matbaalar arasında köprü görevi gören kuruluşlar olup, günümüzde yavaş yavaş doğrudan kalıba pozlandırma sistemlerini de bünyelerine almaya başlamışlardır.
Selefoncu, lakçı: Baskısı tamamlanan broşür, dosya, kitap kapağı, karton ambalaj gibi bazı işlerin yüzeyine hem estetik kaygılarla, hem de daha dayanıklı olması, sudan, yağdan, güneş ışınlarından etkilenmemesi için ciltleme öncesi selefon veya lak uygulayan işletmelere denir.
Mücellithane (Ciltevi): Baskısı tamamlanan işlerin kesim, kırım, harman, dikiş, kapak takma vb. İşlemlerinin yapıldığı işletmelere denir. Pek çok matbaanın kendi bünyesinde mücellithanesi bulunmakla birlikte, özel kapak takma, varak yaldız vb. işlemler konusunda hizmet veren cilteveleri bulunmaktadır.
DİZGİ TERİMLERİ
Aksan: Özellikle yabancı dillerden dilimize geçmiş bazı sözcüklerin söylenişinde yol gösterici olarak görev yapan ve bazı harflerin üzerinde bulunan işaretlerdir.
Altbaşlık: Büyük yazıları yutulabilir parçalara bölmek için kullanılan, sundukları yazının reklamını yapan, göz gezdiren insanları okumaya sevkeden ve ana başlığın altında bulunan başlıklardır.
Ara başlık: Bir haberin ya da yazının belirli bölümlerine dikkat çekmek için metin aralarında kullanılan yazı dizgisinden çok az büyüklükteki punto ile dizilmiş ve genellikle daha kalın (bold) olan başlıklardır.
Asıl başlık: Bir gazete ya da yayın tarafından kurumsal tanımlama olarak kullanılan tasarım ya da logo.Örneğin, Hürriyet Gazetesi'nin logosu.
Basan malzeme: Sıcak dizgide harf, işaret, çizgi, süs gibi baskı işlemi sonucu sayfada görülecek malzemeler
Basmayan malzemeler: Sıcak dizgide espas (araboşu), kadrat, anterlin, garnitür, klişe altlığı gibi baskı kalabında yer alıp mürekkeple temas etmeyen malzemelerdir. Espaslar, kelimelerin arasında; kadratlar, yarım kalan (dul) satırların tamamlanmasında veya kelime/satır ortalamada; garnitürler, sayfadaki büyük boşlukları oluşturmada; klişe altlıkları, klişeleri yazı yüksekliğine getirmede kullanılır.
Başlık: Metnin başına büyük punto harflerle konunun adını belirtmek amacıyla konulan yazı.
Baştan blok yazı: Satırları sağdan başlayıp son kısmı serbest biten dizgi türü. Soldan blok da denilebilir.
Başvuru İşaretleri: Okuyucuyu metinden dipnota ya da diğer başvurulara yönlendirmek için kullanılan işaretler
Blok paragraf: Paragraf başındaki satırı içeri almadan, satırbaşı boşluğu olmadan yapılan dizgi.
Bloklama: Yazının düşey olarak, sağdan ve soldan düzgün şekilde dizilmesi. Tam blok ve yarım blok olabilir. Tam bloklamada dul satırlardaki harf araları gereğinden fazla açılarak istenmedik bir görünüm sergileyebilirler.
Bold: Normal yazı karakterinden daha kalın gövdeye sahip olan daha siyah yazı karakteri veya stili
Bold-italic: Eğik karakterleri ve kalın çizgileriyle zor okunmasına rağmen (burada olduğu gibi) pek çok dizgici tarafından tarafından kullanılan yazı stili. Bu stil daha çok alt başlıklarda tercih edinmelidir.
Çift: Tipo baskıda metal harfleri dizerken kolaylık olsun diye kullanıdığımız cımbıza benzer ince uçlu alet.
Decoratif yazı: Dekoratif yazı tipleri özel imajlar için tasarlanmışlardır. Genelde metinlerde değil başlıklarda ve sanat çalışmalarında tercih edilen yazı tipidir.
Dizgi operatörü: Dizgi makinelerinde dizgi işini yapan kişi. Günümüzde yayınevleri dışında dizgi operatörlüğü mesleği yerini hem dizgi tasarım yapabilen yardımcı grafikerlere bırakmaktadır.
Dizgi: Basım yoluyla çoğaltılması düşünülen yazılı bir metnin belirli standartlar gözetilerek matbaa harfleriyle yeniden yazılması işlemi
Dizgici: Kurşun harfleri, harf kasalarından tek tek alarak kumpas üzerine dizen elle dizen kişiye mürettip; linotype, entertype, monotype gibi kurşun dizgi makinalarında klavye yardımıyla dizen kişiye dizgi operatörü denir. Günümüzde, masaüstü yayıncılık sistemi içeresinde bilgisayarda dizgi yap;an elemanlar da bilgisayar dizgi operatörü olarak anılmaktadır.
Dul: Bir paragraf sonunda yarım kalmış satır.
Düzeltmen: Genel tashih kurallarını bilen, metnin yazıldığı dile hakim olan, bu çerçevede dizgilmiş bir metindeki dizgi ve yazım hatalarını düzeltmekle yükümlü kişi.
Eğik Yazı: Normal yazının bilgisayar tarafından hafif eğilmiş türüdür. İtalic olana göre daha iyi okunur.
Elle dizgi: Daha önceden dökümü yapılmış ve hurufat kasalarında yerlerini almış kurşun harflerin mürettipler tarafından teker teker el ile alınarak biraraya getirilmesi yoluyla yapılan dizgi işlemi
Entertype: Kurşuna dayalı dizgi sisteminde som (tek) satırlar dizen mekanik dizgi makinası.
Font: Belli bir adı ve sabit görünümü bulunan harf, sayı, noktalama işaretleri ve diğer yazı simgelerinin kümesi.
Foto Dizgi: Bilgisayarların matbaacılık sektöründe kullanılmaya başlanmasından önceki yıllarda kullanılan ve compugrafic adıyla da anılan fotografik temelli dizgi makinalarında yapılan dizgi sistemi. Bu sistemde dizgi makinalarının ekranlarında sınırlı sayıda satır görülebilir; dizilen satırlar bir kayıt biriminde saklanarak dizgi bitiminde pikaj yapılmak üzere rulolar şeklindeki ışığa duyarlı kağıtlara ışınsal aktarım yoluyla pozlanırdı. Bu kağıtlar tıptı fotoğraf baskısı gibi belli kimyasal
işlemlerden geçirildikten sonra yazılar görünür hale gelirdi. Bu kağıtlardan pikaj yapılır ve pikajlı sayfaların filmi çekilerek baskıya hazırlık süreci devam ederdi.
Gale: Kenarlarından ikisi üzerinde bir gönye bulunan ve üzerine elle veya mekanik olarak tipografi dizgi satırları yerleştirilen madeni levha.
Harf Kasası: Belirli bir düzeni olan, içinde metal harfleri(hurufat) barındıran, çok çekmeceli bir kasa.
Harf: Tipografik düzenlemenin en temel öğesidir ve alfabenin her bir simgesini belirtir.
Hat Sanatı: El ile güzel yazı yazma sanatı
Hattat: El ile yazı yazmayı sanat olarak uygulayan kişi.
Hurufat: Metal harfler. Kurşun, antimuan ve kalaydan kimi zaman da, bakır alaşımından dizgi dökümü için kullanılan metal.
İnisyal Harf: Paragraf başındaki büyük ve çoğunlukla süslü baş harf.
İtalik: Hümanistik küçük harften türemiş ve matbaacılıkta 1500?e doğru Aldo Manizio?nun girişimiyle benimsenmiş, okuyana göre sağ üst köşeye doğru hafif eğik olan basım harfidir. El yazısına benzetilmek için tekrar tasarlanıp eğilmiştir. İnceliği ve açısı yüzünden okunaklığı azdır.
Kaligrafi: Güzel, şık el yazısı
Karakter: Veri ve bilgileri işleme ya da iletme amacıyla göstermede, uzlaşmalı olarak kullanılan rakam, harf, noktalama işaretleri ya da herhangi bir başka simge.
Klişe: 1. Tipo baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma olarak bir kompozisyon yada resim kopya edilmiş madeni levha. 2. Çukur baskıda, fotoğraf negatifi ve pozitifi.
Komut ya da İşlev Karakteri: Verileri kaydetme, işleme, iletme ya da yorumlama gibi işlemlerin yürütülmesi, başlatmaya, değiştirmeye ya da durdurmaya yarayan ve bir veriyi gösterme karakterinden ayrılması gereken karakter.
Kumpas: Metal dizgi düzenlemesinde elle dizilecek harflerin birleştirilmesi için kullanılan metal bir alet.
Linotype: Tekli bir kurşun çubuk olarak bir tam-bütün dizgi satırını dizen satır döküm makinası için yaygın olarak kullanılan ticari marka adı.
Ludlow: Başlıkların ilanların dizgisinde kullanılan makine. (Karakter matrisleri, satırın tek blok olarak döküldüğü özel bir kumpasta elle birleştirilir.)
Majiskül: Büyük harf veya büyük harflerle yazılmış yazı, kapital veya uppercase adıyla da bilinir.
Matris: Sıcak dizgide döküm için kullanılan dişi harfler
Mekanik dizgi: Basılacak matbaa harflerinin mekanik (Linotype, monotype gibi yöntemlerle) olarak dizilmesi.
Miniskül: Küçük harf veya küçük harflerle yazılmış yazı.
Monotype: Tek tek harflerden boyları ayarlanmış satırlar dizen mekanik dizgi makinesi.
Otomatik Satır Aralığı: Yazı tipine, yazı büyüklüğüne ve stiline dikkat etmeden kelime işlem programlarının satır arası boşluklarını otomatik olarak ayarlaması.
Pi Fontları: Daktiloda olmayan simgesel karakterlerler. Klavyedeki Alt, Option ile elde ettiğimiz sembollerde yüklü bulunan simgeler veya özel olarak üretilmiş simge fontlarına verilen isim.
Pika: Pika tasarımcısı ölçüm birimi. 12 punto = 1 pika, 6 pika = 1 inch
Prova tezgahı: Fotogravürcülerin deneme provalarını çıkarmasına ya da tipo işçisinin ilk prova baskılarını ya da sütun tashihleri yapmasına olanak veren baskı makinesi.
Punto: Harf büyüklüklerinin tanımlandığı temel ölçü birimidir.
Regular: Yazı ailesi mensuplarından biri. Daha çok ana metin dizgisinde kullanılan, okunurluk açısından en uygun yazı şekli.
Sans serif yazı: Genellikle eşit ağırlıklı çizgilerden oluşan, açıklığı en iyi olan ve tırnak adını verdiğimiz bitiş vurguları olmayan yazı tipleridir. Arial, Helvetica, Univers sans serif yazı tipi örnekleridir.
Sayfa başı derinliği: Sayfanın üstünde, üst marja eklenen fazladan boşluk. Bu boşluk genellikle bölüm başlığını belirginleştirmek için yeni bir bölümün ilk sayfasında bulunur. Sayfa başı derinliği tüm kitap boyunca aynı kalmalıdır.
Sayısal (digital) dizgi: Günümüzde bütün kişisel bilgisayarlarda gerçekleştirilebilen; çok sayıda yazılım ve font üreticisi firma tarafından desteklenerek her geçen gün daha da geliştirilen dizgi sistemi.
Script yazı: El yazısına benzeyen yazitiplerine verilen addır. Resmiyetten uzak samimi bir hava oluştururlar. Dizgide bazı harfler birleşirken bazıları birbirlerine dokunmazlar. Davetiye gibi az yazı gerektiren samimi yazışmalarda kullanılırlar.
Serif yazı: Tırnaklı yazı tipi olarak da anılan serif yazı tiplerinde her harfin bitiş noktalarında küçük yatay çiziler vardır. Bu çizgiler her harfin şeklini ayrı tutar ve harfler arası geçişi kolaylaştırır. Dikey çizgileri yatay çizgilerinden daha kalındır. İnce ya da kalın, eşit kalınlıkta, incelen şekilde veya yuvarlak olabilirler. Okunurluğu en iyi yazı tipleridir.
Sıcak dizgi: Tipo baskı sistemini destekleyen linotype, entertype dizgi makinelerinde kurşun harflerin dizilip, döküm makinelerinde dökülmesiyle gerçekleştirilen dizgi sistemi. Gutenberg teknolojisi de diyebiliriz. Kurşun harflerin ya tek tek ya da satır halinde dökülmesi esasına dayanır. Bu dizgi sistemi yüksek baskı sistemlerinden tipo baskı sistemini destekler.
Soğuk dizgi: Genel olarak kurşun döküm yoluyla elde edilne diğer harf dizgisi için kullanılır. Fotodizgi ya da sayısal (digital) dizgi ile karıştırılmamalıdır. 1990 öncesinde IMB vb. firmaların üretmiş olduğu top şeklindeki metal karakter kümelerinden oluşmuş kalıplarla çalışan daktilolar mevcuttu. Her bir top farklı bir karakter içerirdi. Topları değiştirerek değişik karakterlerde dizgi yapmak mümkündü. Sıcak dizginin yaygın olduğu o dönemde bu sistem soğuk dizgi olarak adlandırılmıştı.
Sondan blok: Satırların sağa dayalı olduğu dizgi türü.
Tashih: Dizgi yanlışnıı düzeltme işi. Tashih konusunda ortak bir dil oluşturulmuş olup, belli işlemler belli sembollerle gösterilir.
Tipografi:
1. Kabartma kalıplar (tek tek karakterler, gravürler, klişeler) üzerinde dizgi ve baskı yöntemi.
2. Grafik tasarımda yazılı unsurların (yazı karakteri, yazı büyüklüğü vb.) sanatsal bir bakış açısı ile düzenlenmesi işi. Günümüzde bilgisayarlı tipografinin gelişmesi ile beraber yazı aileleri zenginleşmiş yeni tipografik türler oluşturmak kolaylaşmıştır.
Tipometre: Dizgicilerin kullandığı taksimatlı cetvel. Üzerinde iki ayrı taksimat bulunan düz bir cetveldir.Bunların birisinde metre sisteminin ondalık bölümleri (santimetre, milimetre), ötekindeyse on iki eşit parçaya bölünen ve birimi tipo puntosu olan tipografi sistemi yer alır.)
Tire: 1.Çizginin eş anlamlısı 2.Hiçbir yumuşak tonu olmayan ve yanlızca iki uç yoğunluğu bulunan fotoğraf. 3. Tire klişesi yada filmi, yanlızca düz beyazları ve siyahları olan bir belgeden hareketle elde edilmiş baskı kalıbı parçası(Tramlamanın karşıtı olarak)
Trutype: Apple ve Microsoft tarafından sunulan yazı tipi düzeni. Trutype yazı tipleri çoğu zaman lazer yazıcılarda çok daha hızlı çıktı alınmasını sağlar.
X-yüksekliği: Latin Alfabesi'ndeki küçük x harfinden adını alan X-yüksekliği kavramı a, e, o, u , ı gibi küçük ünlülerinyüksekliği anlamına gelir ve önemli tasarım özelliğidir. Aynı puntodaki az x yüksekliğine sahip yazı karakteri, çok x yüksekliğine sahip yazı karakterinden daha az yer kaplar. (12 punto Times ile 12 punto Arial'i karşılaştırdığımızda arial daha çok yer kaplar.)
ABCÇDEFGĞHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ (Arial-Regular 12 punto)
ABCÇDEFGĞHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ (Times-Regular 12 punto)
Yazı Ailesi: Bir tipografik karakterin değişik et kalınlıklarında ve daraltılmış, genişletilmiş, eğimli, çizgili gibi çeşitlemelerinden oluşan gruba denir. Helvetica, Arial, Garamond, Times aileleri gibi?
Yazı kalınlığı: Yoğunlaştırılmış yazı karakterleri çok yer harcamadan başlıkların etkisin artırmaya yarar. Yoğunlaştırılmış; sıkıştırılmış veya bozulmuş demek değildir. Bunlar daha çok etki için tasarlanmışlardır. Her karakterin içindeki boşluğun artması için x- küçüklüğü yükseklikleri artırılmıştır. Buda yazıya açıklık sağlar. Harf, satır ve paragraf arası boşlukları hem okunurluğu hemde açıklığı etkiler. Hem metinde, hemde başlıklarda harf arası boşluklarını ayarlayarak büyük farklılıklar oluşturulabilinir. Harf satır ve paragraf arası boşluklarını hesaplarken iki kavramı unutmamak gerekir. İzleme ve ayarlama (İzleme; Bütün dökümandaki harf arası boşlukların aynı olması demektir. Ayarlama ise; Sola bloklu yazının, blokundan daha az resmi görünüm verdiği kabul edilir.
Yazı Karakteri Takımı (Font): Bir harf biçiminin bütün alfabesidir. Diğer bir deyişle aynı dizide aynı ölçüde ve aynı hizada sayıları, noktalama işaretlerinide içeren bütün parçalarıyla özel harflerin uygun toplanmasıdır.
Yazı Stili: Bir yazı tipinde farklı yerlere vurgu yapmak için kullanılan değişiklerdir. Normal, kalın, italic, kalın-italic, altı çizgili, gölgeli vb. yazılardır.
Yazıtipi Ayarlaması: Varolan yazıtiplerini düzenleyerek yenilerini yaratmanızı sağlayan etki. Bu etkiye sahip yazılımlarda harflere ince bitiş çizgileri ekleyebilir, harfleri bastırabilir, gerebilir ve her iki tarafına da boşluk ekleyebilirsiniz. Yazıtipini temelden değiştirmek istiyorsanız x-yüksekliği ile oynayabilir ve logo olarak kullanılabilecek değişik semboller bulabilirsiniz.
Yazıtipi: Temel olarak aynı özelliklere sahip karakter setleri. Artık kelime işlem programlarıyla büyüklükler ayarlanabildiğinden yazıtipi terimi, aynı çizgi oranlarına sahip karakter setleri için kullanılmaktadır. Çoğu yazı tipi normal ve kalından daha çok alternatif sunarlar. Mesela sans serif yazıların büyük bir kısmı hafif ve ağır yazı seçeneklerini içerirler. Bunlar genel metin yazısından kullanılmaya elverişli olmamakla birlikte; başlıkları renklendirir. Hareket katarlar. Light, Regular, Bold, Black, UltraBlack gibi seçenekler mevcuttur.
GRAFİK TASARIM TERİMLERİ
Grafik: Harfleri, sözcükleri, tümceleri, fotoğrafları, biçimleri, renkleri kağıt üzerinde bir zevk ve oranla yerleştirme ve bu yerleştimede yenilik ve çekicilik oluşturma sanatına grafik denir. Eski Yunancadaki "Grapnein" (yazmak) kelimesinden dilimize geçmiştir.
Tasarım: Planlamaya dayalı belirli bir amaç gözeten yaratıcı bir eylemdir.
Grafik Tasarım: Okunan izlenen görüntülerin tasarımı şeklinde tanımlanır. Grafik tasarımda görsel unsurlar kenar çizgileri ile aynı yönde yerleştirildiklerinde düzenli ve durağan, karşıt yönde yerleştirildiklerinde dinamik ve enerjik bir yapı oluştururlar.
İletişim: Gönderici ve alıcı olarak adlandırılan iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen bir duygu, düşünce, davranış ve bilgi alış verişidir.
Grafik İletişim: Görüntülerden oluşan bilgilerin değiş-tokuşu olarak tanımlanır. Yazılar, resimler ve fotoğraflar başlıca grafik iletişim araçlarıdır. Bir mesajın açık, ekonomik ve estetik yollarla üretilmesi, grafik iletişimin başlıca amacıdır. Grafik iletişimin ekonomik olması demek, mümkün olan en az sayıda görsel imgenin, mümkün olan en yüksek sayıda bilgiyi aktarabilmesi demektir. Örnek: Erkek/kadın tuvaletlerini ya da giriş çıkışı grafik imgelerden anlarız.
Grafik Tasarımın Öğeleri: Çizgi , ton, renk, doku, biçim, ölçü, yön olarak ifade edilebilir. / Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına bağlaı olarak bazı mesajlarda iletirler. Örneğin; yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diyagonal çizgi canlılık, kıvrımlı çizgi zerafet ifadesi verir./ Tonlar genellikle görsel imgenin yarımton reprodüksiyon tekniği ile tramlanması yoluyla elde edilir. Ton ve çizgi tasarımda kontrastlığı oluşturan elemanlardır. / Renk, bir tasarımı meydana getiren yapı taşlarından biridir. Renkler, izleyen üzerinde değişik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bölümü kişisel, bir bölümü ise genllenebilir duygulardır. Örneğin; sıcak renklerin uyarıcı, soğuk renklerin ise gevşetici, dinlendirici olması renklerin genellenebilir etkileri olarak değerlendirilebilir. / Doku, bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen olarak adlandırılabilir. Örneğin zeminde kullanılan bir ahşap, mermer vb.dokusu. / Bir grafik tasarım ürünü, farklı ölçülerdeki görsel unsurların bir araya gelmesiyle oluşur. / Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografik ve görsel unsurların yönü önemlidir. Örneğin: Bir gazete haberinde yer alan insan fotoğrafi ilgili habere doğru bakmalıdır.
Mesaj: Bir kimseye verilen, gönderilen iletilen bilgi, haber.
Hedef Kitle: Ilgi alanları ve özellikleri ayrıntılı bir biçimde tanımlanmış bir kitledir. Bir kişi ya da kurumun davranışlarından, kararlarından, uygulamalarından dolaylı ya da dolaysız olarak etkilenen grup olarak ifade edilebilir.
Sanat Yönetmeni: Reklam ajanslarında metin yazarı, fotoğrafçı, uygulamacı grafiker, müşteri temsilcisi vb. elemanlarla çalışan, etkili reklam üretimi ve tasarımından sorumlu kimse.
Grafiker: Görsel sanatlar alanındaki ressam, heykeltraş gibi meslek mensuplarından biri olan grafikerler, basılması istenen materyali estetik kurallar çerçevesinde baskı için düzenleyen; yazıları ve görsel unsurları işin niteliğine uygun bir grafik dili kullanarak çekici hale getiren ve bu yolla etkili iletişim ortamı yaratan sanatçılardır. Günümüzde grafikerlerin sanat bilgisi ve el becerisi yanında, psikoloji ve iletişim bilimleri ile de yakından ilgilenmesi gerekmektedir.
Gün geçtikçe matbaalarda, reklam bürolarında, yayınevlerinde grafikerler daha önem kazanmışlardır. Grafikerlik önemli bir sanat dalı haline gelmiştir. Dünyada ve ülkemizde; güzel sanatlar bölümlerinde grafik anasanat dalları açılmıştır. Günümüzde kartvizitten günlük bir gazete sayfasına kadar, baskıya girecek her ürün bir grafikerin oluşturacağı taslaktan geçmelidir.
Eskiz (Taslak): Çeşitli unsurların sayfa üzerinde nasıl yerleştirileceğini gösteren karakalem ya da kör yazı ve resimlerle oluşturulmuş taslak çalışmaları. Taslaklar, fikir taslakları ve geliştirilmiş taslaklar olarak iki aşamada ele alınabilirler. Fikir taslakları, basılacak ürünle ilgili olarak otobüste, evde, parkta ya da herhangi bir yerde üretilmiş kabataslaklara verilen addır. Geliştirilmiş taslaklar ise, fikir taslakları içinden seçilen birkaç örneğin, işin gerçek ebatlarında bilgisayar ortamında gerçek baskı materyalleri ile ya da uygun bir baskı altı malzemesi üzerine ışıklı masalarda kör yazı ve resimlerle oluşturulmuş taslaklardır. Bu taslaklarda kullanılacak yazı karakteri ve puntosu, varsa fotoğrafın yeri ve büyüklüğü, zemin rengi vb. unsurlar basılacakmış gibi düzenlenir ve müşteriye sunulur.
Mizanpaj: (Düzenleme) Grafik öğelerininbelirli bir çerçeve içinde dengeli olarak yerleştirilmesi. Bir çeşit taslak. Sayfa düzenlemesi, sayfa planı. (La mise en page)
Pikaj: Grafik için hazırlanmış; resim, yazı, amblem ve fotoğrafların, milimetrik kağıt ya da resim kağıdı üzerine, gönyeli bir şekilde kesilerek yapıştırılması. Bu işlem bilgisayarların basım dünyasına girmesinden önce yapılırdı. 1990?lı yıllara kadar pek çok matbaa ve yayınevi pikajörleri çalıştırırdı. Günümüzde pikaj işlemi yapılmamaktadır.
İllüstrasyon: Başlık, slogan ya da metin gibi sözel unsurlardan çok görsel unsurların ağırlıkta olduğu; görsel anlatım öğelerinin etkin kullanıldığı grafik tasarım unsurlarının bütünü.
Slogan: Genellikle hafızada kalıcılık için ise ideali 2-3 kelimeden oluşmasıdır.
Amblem: tek satırdan oluşan, bir ürün, hizmet ya da fikri tanıtmak amacıyla yazılmış çarpıcı metinlerdir. Sloganlarda sözcük sayısı 5-6'yı geçmemelidir. Özellikle afiş tasarımında, vurgulama ve Ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik kazandıran sözcük özelliği göstermeyen soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan simgelerdir.
Logo: İki ya da daha fazla tipografik karakterin sözcük halinde okunacak biçimde bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve bir ürün, kuruluş ya da hizmeti tanıtan marka ya da amblem özelliği taşıyan simgeler.
Simgesel İşaret: Ürün, hizmet, düşünce ya da nesneyi simgeleyen işaretler. Trafik işaretleri, ulaşım, hastane, sigara içilmez levhaları, bayrak ve flamalar simgesel işaretlere örnektir.
Ticari Marka: Bir ürünün benzer ürünlerden ayrılmasını sağlamak amacıyla üreticiler tarafından kullanılan tanımlayıcı simgelerdir.
Format: Biçimin, ölçümün ya da bir yayının görünüşü için kullanılan genel bir terim.
Perspektif: Cisimleri, bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme tekniği.
Orijinal: Baskı yoluyla çoğaltılmak üzere scannerda taranarak film çıkışa hazırlanan ya da reprodüksiyon atölyesinde filmi çekilen tire veya yarıton resim.
Degrade: Siyahtan beyaza giden tram; koyu renkten açık renge ya da bir renkten başka bir renge geçiş işlemi. Daha çok değişik zemin denemelerinde tercih edilir.
Kurum Kimliği: Bir kurumun ya da şirketin kartvizit, yazışma, iş gazetesi gibi kağıt baskı dökümanlarında sürekli aynı stili kullanmasıyla oluşan ve diğer şirketlerden ayrılmasını sağlayan imaj. Tutarlı olmak için bütün dökümanlarda aynı yazı tipi, stili, harf ve satır arası boşlukları aynı tür boşluklar kullanılır. Bu parçalar bütün yayınlarda aynı yerlerde olur.
Kurum Kimliği Dosyası: Bir kurumun imajını güçlendirmek için hazırlanan ve sürekli kullanılacak basılı evraklara (logo, amblem, fatura, irsaliye, makbuz, zarf, antetli kağıt, kartvizit gibi) ilişkin örneklerin bulunduğu dosya.
Broşür: Tanıtım amacı taşıyan renkli veya tek renk olarak hazırlanan kitapçık ya da tek, iki, üç ya da akordeon kırımlı föy
Afiş: Kağıdın yalnız bir yüzüne siyah/beyaz veya renkli olarak basılıp duvarlara asılan bir çeşit duyuru. Afişler hedef kitle ile buluştukları çevreye bağlı olarak iç ve dış mekan afişleri olarak ikiye ayrılır. Dış mekan afişleri, büyük boyutları ile duvar yüzeylerinde ilan panolarında hedef kitleyle karşılaşırlar. İzlenme süreleri kısadır. İç mekan afişleri, salonlara, lobilere ve koridorlara asılır. Bu nedenle de uzun süre izlenme şansına sahiptirler. İzlenme süresini dikkate almak gerek.
Bilboard: 70x100 boyutunda en az 4, en çok 10 parçadan oluşan ve daha çok açık havada hedef kitle ile buluşan büyük boy afiş.
El İlanı: Bir ürün ya da hizmeti duyurmak, tanıtmak amacıyla çok sayıda bastırılıp dağıtılan genellikle 1/2 ya da 1/4 A4 boyutundaki basılı materyal.
Ambalaj: Bir ürünü dış etkilerden korumak, tanıtmak, ürünle ilgili imaj yaratmak ve kullanıcıyı bilgilendirmek amacıyla kağıt, karton, cam, plastik, teneke, kumaş, ahşap, strafor vb. malzemelerden yapılan ürün tamamlayıcısı.
Prospektüs: Bir ilacın kullanımına ilişkin bilgileri içeren ve ilacın karton ambalajı içinde sunulan basılı materyal.
Recto: Bir açık kitabın süreli yayın ya da benzerlerinin sağ taraf sayfası. Sayfa 1, sürekli olarak recto üzerindedir ve rectolar sürekli tek sayfa sayısını taşır.
Verso: Bir kitabın sol taraftaki sayfası.
Diapozitif: Saydam, slayt. Görüntünün film üzerinde net olarak göründüğü bir fotoğraf türü olup, matbaacılıkta görüntü kalitesi açısından tercih edilen orijinaldir.
Opak: Işık geçirmeyen ve saydam olmayan, ışığı yansıtan. Fotoğrafçılıkta karta basılmış fotoğraflar opak olarak adlandırılır.
Animasyon: Hareketsiz resimleri canlandırma, çizgi fim tekniği.
Cilt payı: Basılı alanla, sayfanın ciltlenecek kenarı arasındaki iç marj.
Donuk sayfa: Sayfa düzeninde tek düze görünen, hareketsiz sayfa. Örneğin; roman, hikaye sayfaları.
Doyma: Bir renk şiddetinin ölçüsü. Örneğin pembe kırmızıdan, gökyüzü mavisi lacivertten daha az doymuştur.
İsim Plakası: Yayının başlığının konulduğu grafiksel özelliklerle desteklenen bölge (isim plakası genellikle bir arka plan, yatay çizgiler, bir alt başlık ve bir açıklama satırı içerir. Yönetici listesiyle (künye) karıştırılmamalıdır.)
Künye: Bir yayının adı, adresi, sahibi, yöneticisi, telefonu, e-mail v.b bilgileri içeren bölüm.
Piktogram: Nesnelerin stilize edilmiş siluetlerindendir. Kolay algılanır, çabuk öğrenilirler. Mektup, telefon işareti, sigara içilmez v.b işaretler.
Düz Anlam: Bir sözcük işaret ya da imgenin doğrudan anlamıdır. Örneğin sarı renk dolgulu bir daire, sarı renkli bir dairedir.
Yan Anlam: Anlamın ikinci aşamasıdır. Yan anlam ancak düz anlamın bulunduğu bir yerde değer kazanır, etkili olur ya da önerilir. Örneğin, sarı renk dolgulu bir daire görünümü bir güneş olarak algılanabilir.
Görsel Malzeme: Basılacak her türlü malzeme görsel malzeme olarak adlandırılır. Örnek olarak fotoğraf, slayt, resim ve yazı verilebilir.
Simetri: 1- Tasarımda iyi orantılanmış ve dengelenmiş parçaların oluşturduğu genel yapı 2- Hayali bir çizgi ya da düzlemde ayrılmış iki yönlü biçim benzerliği. Örnek insan vücudu, dergi ve kitap sayfaları.
Asimetri: Tasarımda, simetrinin tersine orantısızlığa dayalı parçalardan oluşan yapı. Modernist akımlar asimetriyi birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alıp kullanmışlardır. Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Asimetride büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öğe küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yinede bütünlük hakimdir.
Sızma: Tasarımda basılı alanın bir kısmının örneğin fotoğrafın sayfanın dışına taşması
Silme: Baskı tasaramında görsel malzemenin sayfa kenarlarında hiç boşluk kalmayacak şekilde sayfanın tamamına yerleştirilmesi.
Siluet: Arka plandan soyutlanmış bir görüntü veya bir fotoğrafta bir anahtar öğeyi soyutlama amacıyla arka planın kaldırılması.
Görsel Hiyeraşi: Tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçümlenmesi anlamına gelir. Kimi tasarımlarda fotoğraf öne çıkarken, kimisinde de tipografik unsurlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluköne çıkabilir.
Forma: Kağıt tabakaları genellikle 4,8.16 ya da 32 sayfadan oluşan birimlere bölünmektedir. Bu birimlere forma denir. Kitap, dergi gibi çok sayfalı basılı materyallerin planlanması forma üzerinden yapılır.
Reklam: Bir ürün ya da hizmetin basın ve yayın araçlarına para karşılığında tanıtılarak kamuoyuna iletilmesine yönelik faaliyetlerin tümü.
Reklam Ajansı: Bir ürün ya da hizmetin tanıtım faaliyetlerini yürütebilecek bilgi ve yeteneğe sahip uzmanların oluşturduğu topluluk.
Ajans: Bünyesinde ajans yöneticisi, müşteri temsilcisi, sanat yönetmeni, pazar araştırmacısı, metin yazarı, medya sorumlusu, trafik sorumlusu, üretim sorumlusu, tasarımcı, illüstratör, fotoğrafçı, dizgi operatörü, endüstri tasarımcısı, personel sorumlusu gibi elemanları barındıran; bir ürün ya da hizmeti tanıtmak, duyurmak, sattırmak için reklam, pazarlama ve tanıtım faaliyetleri yürüten işletme.
Vinyet: Dizgi ve sayfa düzenleme işlerinde zemin ve aralarda, köşelerde kullanılan ve sistematik parçalar halinde imal edilen süsler, figürler, çiçekler vb. Günümüzde vinyetler bilgisayar ortamında clipart dosyalarında hazır olarak bulunmaktadır.
MASA ÜSTÜ YAYINCILIK TERİMLERİ
MÜY Donanımı (Çevre Birimleri)
Bilgisayar : Verilerin üstünde işlem yaparak bunları okunabilir ve görüntülenebilir hale getiren teknolojik makineler.
Bilgisayardan Baskıya Sistemleri : Bu sistemde bilgisayarda hazırlanan bir iş, direk olarak kalıba pozlanır ve arkasından baskıyı gerçekleştiren bir sistemdir. Bunun kolaylığı montaj ve kalıphane probleminin kaldırmaktır.
CCD: (Charged Coupler Device - Yüklü Kuplaj Aygıtı) CCD, tarayıcılar ve dijital kameralar gibi cihazlarda ışığı ölçmek için kullanılan elektronik bir aygıttır.
Digital Fotoğraf Makinesi (giriş ünitesi) : Resimleri kendi bünyesinde direk sayısallaştırabilen ve bu görüntüleri bilgisayar ortamına aktarabilen fotoğraf makinesi çeşidi.Bu sistemde fotoğraf filmi ve film banyo işlemleri yoktur. Görüntüler doğrudan fotoğraf makinesinin hard diskine ya da hafıza kartına yazımlanır. Burlardaki görüntüler kişisel bilgisayarlarda yeniden düzenlenip baskıya hazırlanabilir.
Harici kayıt birimi (SCSI, cd-w - çıkış ve giriş ünitesi): Sabit disk gibi bilgileri hafızasında tutabilen fakat sabit olmayıp taşınabilen ve başka bir bilgisayara bağlanabilerek bilgi aktarmada yardımcı olan araçlardır. SCSI (skazi) taşınabilen bir harddisk formunda iken, CD-Writer, bilgileri compact diske (CD) yazarak, kopyalanmasını ve taşınabilerek diger bilgisayar ortamlarına aktarılmasını sağlar.
Klavye (girdi ünitesi): Bilgisiyarda, daktilo gibi yazı yazıp, resimler üzerinde ve veriler üzerinde değişiklik yapmanıza olanak tanıyan bir donanım parçası
Modem (çıkış ve giriş ünitesi) : Bilgisayarın Internet gibi iletişim ağlarına bağlanarak diğer kişisel bilgisayarlara veri göndermesini veya onlardan veri almasını sağlayan; bilgisayarın sayısal sinyallerini telefon sinyaline, telefon sinyallerini de sayısal sinyallere çeviren aygıt.
Monitör (çıktı ünitesi): Bilgisayardaki verileri görüntelemeye yarayan araç.
Mouse (fare - girdi ünitesi): Bilgisayar yazılımlarında seçme, kopyalama, kesme, çizme...vb. gibi işlemleri yapan, bigisayarın ünitesi. Kalem mouse; bir nevi tarayıcı gibi işlem yapan, daha önceden çizilmiş nesnenin üstünden geçerek çizime yardımcı olan yada elle serbest çizim yaparak görüntü oluşturmaya yarayan cihaz.
Printer (yazıcı - çıktı ünitesi) : Bilgisayar ortamında üretilen yazılı ve görsel materyallerin kağıt üzerine aktarılmasını sağlayan digital aygıt. Masaüstü yayıncılık donanımının en temel üyelerinden birisi. Renkli ve siyah beyaz, nokta esaslı, mürekkep püstürtmeli ve laser sistemiyle çalışan çeşitleri vardır.
Scanner (girdi ünitesi) : Yazı, saydam veya opak fotoğraf, resim, illüstrasyon gibi görüntüleri, 0 ve 1 kodları ile sayısallaştırarak bilgisayar ortamına aktaran parça.El tarayıcıları, masaüstü tarayıcılar, flatbed trayıcılar ve tamburlu tarayıcılar gibi çeşitleri vardır. Tamburlu tarayıcılar ve flatbed tarayıcılar, reprodüksiyon atölyelerinde daha detaylı ve kaliteli tarama yapan cihazlardır. Diğerleri ise amatör tarama işlemlerinde kullanılırlar.
Masaüstü Yayıncılık: Kitap, dergi, gazete, broşür gibi yayınları kişisel bilgisayarlarda özel yazılımlar kullanarak hazırlama yöntemi
MÜY Yazılımları
a) Nokta esaslı (bitmapped) : Yumuşak ve resimsel efektler için idealdirler. Bu programda oluşturulan görüntüler pixel noktacıklarından oluşur. Nokta esaslı tasarım programları şöyle sıralanabilir: Adobe Photoshop, Fractal Design Painter, Fractal Design Color Studio, Aldus SuperPaint.
b) Nesne esaslı (objectoriented) : Vektörel tabanlı programlar olarak da anılan bu yazılımlarda geometrik çizim, simge, logo ve diğer tipografik uygulamalar için gereken düzgün ve keskin kenarlı görüntüler üretilir. Bu programlar bütün imgeleri nokta yerine, çizgi ya da vektörler halinde depolar. Bu programlar arasında en yaygınları; Aldus Freehand, Typestyler, Fontographer...
c) Sayısal işlem : Sayısal hesaplamaları yapabildiğimiz, tablolar oluşturabildiğimiz yazılımlar. Bunlara Exell, Access?gibi örnekleri verebiliriz.
d) Kelime işlem : Genellikle tez, rapor, resimsiz kitaplar gibi metin ağırlıklı sayfa düzenleme çalışmalarında kullanılan yazılımlardır. Örnek olarak Word, Write, Notepad?
e) Sayfa mizanpaj: Dergi ve gazete gibi materyallerin sayfalarının tasarımında kullanılan programlardır. Bunlara örnek QuarkXpress, Pagemaker, Corelldraw , Indesign
f) Sistem Yazılımları: Masaüstü yayıncılık ile ilgili işlemlerin gerçekleştirilmesinde kullanılacak yazılım ve donanımın etkin çalışmasını sağlayan yazılımlar. MACOS, WINDOWS gibi
g) Donanım Yazılımları: Bunlar bilgisayarın donanımlarının sistemde çalışabilmesi için, sisteme tanıtılması ve kendi bünyesinde donanımın özelliklerini kullanabilmek için tasarlanmış yazılımları içerir. Örneğin yazıcınızı bilgisayarınıza bağlamanız yetmez, yazıcı bilgisini içeren bir programı da sisteminize yüklemeniz gerekir.
Genel MÜY Kavramları
Adobe Systems: Postscript dili, Adobe Illustrator, Adobe Photoshop, Adobe acrobat gibi geniş bir yazıtipi yelpazesi ile profesyonel grafik sanatçıları ve iletişimcileri için tasarlanan diğer araçların yazılmasından sorumlu şirketin adı.
Anti-aliasing: Pikselleri karıştırma yoluyla verilen yumuşatma etkisi
Baskı provası: Bir işin, basıldığı zaman nasıl görüneceğini kestirme yöntemi. Prova, son çoğaltmada kullanılacak olan gerçek kağıt, mürekkep setleri ve görüntüleri ile çalışan baskıdan alınan bir örnektir. Digital prova sistemleri gelişmiş MÜY donanımının bir unsuru olarak ele alınabilir.
Bellek renkleri: Doğada kolayca bulunan renkler; ten rengi tonları, mavi (gökyüzü) ve yeşil (bitkiler) gibi. Bu renklere referans renkler de denir.
Bezier eğrileri: Dört kontrol noktası kullanarak matematiksel olarak tanımlanan eğri. Photoshop'taki pen araç bezier eğrileri yaratır.
Birleşik: Birleşik bir görüntü, içindeki tüm renk elemanlarını aynı anda gösterir. Adobe Photoshop'ta çalışırken kanalları ayrı ayrı gösterebileceğiniz gibi, hepsini birden de gösterebilirsiniz.
CEPS: (Color Electronic Publishing System - Renkli Elektronik Yayın Sistemi) Genellikle, Scitex, Linotype/Hell, Crosfield ve diğerlerinin sunduğu özel görüntü düzeltme veya rötuşlama sistemlerini anlatmak için kullanılır.
Cromalin?: Bir renk provası yaratmak için bir yöntem. Bu yöntem, sonradan lakelenerek yüksek kaliteli renk provası yaratan CMYK katmanlı hafif renk farkları kullanır.
Clip Art: Tasarımcıların kesip çıkartmaları ve tasarımlarına yapıştırmaları için kağıda basılmış resimlemeler. Masa-üstü yayıncılıkta, clip art bir disketten kopyalanabilen ve diğerine yapıştırılabilen, kaydedilebilen elektronik resimlerdir.
Çözünürlük: Bir görüntünün piksellerle ölçülen eni ve boyudur. Buna bağlı olarak yüksek çözünürlüklü görüntü denildiğinde çözünürlüğü, çoğaltılacağı çizgili ekranın en az iki katı olan görüntü anlaşılır.. Örneğin 150 çizgilik bir ekrana basılan 300-dpi görüntü yüksek çözünürlüklüdür. Çözünürlüğü belirlemede kullanılan ölçütler dpi, lpi ve pikseldir.
DCS: (Desktop color seperation) Masaüstü renk ayrımı
Descreening: Operatörün, varolan yarımton noktalarını yok ettiği bir işlem.Basılı malzemeden bir nesne taradığınızda descreening oluşur.
Dinamik Aralık: Belli bir görüntüde bulunan en düşük ve en yüksek yoğunlukları arasındaki fark. Bu terim aynı zamanda bir tarayıcının veya dijital kameranın duyarlılığını anlatmak için de kullanılır.
Dpi: Bir inç?teki tarama sayısıdır. Bir inç'teki tarama sayısı arttıkça görüntü daha detaylı taranır ve kaliteside artar.
Filtre: Daha büyük bir uygulamanın içinde bulunan, görüntüleri değiştirmek için kullanılabilen küçük bir uygulama. Photoshop'ta, bir görüntünün görünüşünü keskinleştirmek, bozmak veya başka bir şekilde değiştirmek için birçok değişik filtre kullanabilirsiniz.
Fraktal: Matematikçilerin bilgisayarlarda, matematiksel formüllere dayanarak yarattığı desenlere verilen ad.
Frekans: Bir yarımtonda inch başına düşen nokta sayısı. Frekans ne kadar yüksek olursa, yarımton noktası o kadar iyi (küçük) olur.
GATF: Pittsburgh'da bulunan The Graphic Arts Technical Foundation (Grafik Sanatları Teknik Kurumu). GATF, kar amacı gütmeyen, grafik endüstrisi için test imkanları ve standartlar sunan bir organizasyondur.
GCR: (Gray Component Replacement - Gri Bileşen Değişimi) Turkuaz, mor ve sarı tarafından oluşturulan gri tonlarının aynı miktar siyahla değiştirildiği bir işlem.
Genel Renk Düzeltmesi: Seçilmiş bir bölge yerine tüm görüntüyü etkileyen bir renk ayarı.
Gölgeler: Bir görüntünün, ayrıntı taşıyan karanlık bölgeleri.
Grayscale: Gri rengi oluşturan turkuaz, mor ve sarı miktarları.
İkili Ton (Duoton) : Farklı mürekkep renklerinden iki yarımtonu, herbiri belli bir ekran açısıyla olmak üzere üstüste koyarak yaratılan bir görüntü.
Jaggies: Genellikle yüksek kontrastlı eserlerde, yazıda veya illüstrasyonlarda bulunan sivri kenarlar.
Kopya Çıkartmak: Tek veya birçok pikselin çoğaltılması. Adobe Photoshop'ta kopya çıkartma işlemlerini Rubber Stamp aracı yapar.
Lpi: (Lines Per Incah) İnç başına düşen satır sayısına masaüstü yayıncılıkta verilen isim. Bir lazer yazıcıdan basılacak olan fotoğraflar 75 lpi'ya kadar çıkabilmektedir. Gerçekten kaliteli ise Lpi değeri 500'e kadar çıkabilmektedir.
Madde imi sembolu: Listelerde asterisk yerine kullanılan sembol.
Piksel(Nokta): Tek bir resim elemanı. Ekranda ya da sürekli tonlu bir görüntüde birtek nokta, bilgisayar monitörünün görüntüleyebileceği en küçük nokta.
Densitometre: Bir sayfa üzerindeki mürekkebin yoğunluğunu veya bir görüntünün belirli bir bölgesinin yoğunluk değerlerini ölçmek için tasarlanmış bir alet.
High-key görüntü: Çok işleme maruz kalmış, soluk bir görüntü veya tarama işlemi sırasında detayları kaybolmuş bir görüntü.
HSL: (Hue, Saturation and lightness - Renk, doyma ve aydınlık) Doyma rengin derecesini ve tonunu; aydınlık ise o renkte ne kadar beyaz olduğunu gösterir.
İthal Etmek: Bir MÜY yazılımında üretilen bir görüntüyü, farklı bir uygulamada okumak. Mesela Freehand programında üretilen bir görüntüyü uygun formatta kaydedip Photoshop programında okutabilmek.
Katman: Nesnelerin, görüntünün bütününü etkilemeden, ayrı düzlemler üzerine yerleştirilip düzeltilebilmesine imkan veren bir yöntem.
Kesmek: Bir görüntünün ya da yazının seçilmiş bir kısmının çıkartıp panoya kopyalamak.
Kontrast: Bir görüntünün en parlak ve en karanlık alanları arasındaki ilişki.
Lüminans: Bir tonun, rengine veya doymasına bakmaksızın, parlaklık veya aydınlığının bir ölçüsü.
Madde imleri: Listelerdeki maddeleri sunmak amacıyla kullanılan tasarımsal semboller.
Maske: Bir nesnenin bir kısmını korumak veya yerinden çıkarmak için yaratılan başka bir nesne. Maskeyi bir şablon gibi de düşünebilirsiniz.
Nokta kazancı: Bir yarımton noktasının, görüntünün üzerine basıldığı kağıdın mürekkep soğutması nedeniyle genişlemesi. Gazete baskısının nokta kazancı çarpanı büyüktür, buna karşın yaldızlı kağıtların nokta kazancı çarpanları küçüktür.
Nokta Şekli: Bir yarım ton noktasının şekli (yuvarlak, kare, baklava vb.) Adobe Photoshop, herbiri basılmış görüntünün üzerinde farklı etkilere sahip olan birçok nokta şekli obsiyonu sunmaktadır.
Nokta: Tek bir yarımton elemanı.
Opak: Tüm ışığı tutan bir ton (yüzde 100 siyah). Saydam olmayan, ışığı geçirmeyen.
Ön İzleme: Bir dökümanın yazıcıdan nasıl çıkacağını ya da ayarlanmış kağıt tipinde nasıl gözükeceğini gösteren yazılım fonksiyonu.
Parlaklık: Baskı terimi olarak parlaklık, kağıdın yansıtma özelliğini anlatır. Adobe Photoshop'ta ise her bir pikseldeki ışık miktarının bir ölçüsüdür.
Pano: Belleğin sıralı geçici depolama için kullanılan alanı. Panoya herbilgi kopyalanışında bir önceki kopyalanan silinir.
Pikselleştirme: Pikselleri ayrı ayrı görünür kılmak amacıyla, görüntünün çözünürlüğünü azaltarak sağlanan özel efekt.
Renk Ayrımı: Bir görüntüyü, baskıda çoğaltmak üzere dört işlem mürekkep renklerine çevirme işlemi.
Rötuşlama: Dijital bir görüntünün, piksel değerlerini ayarlamak için tasarlanmış araçlarla değiştirilmesi.
RSI: Tekrarlamalı zorlanma sakatlığı. Doktorlar RSI denen bir rahatsızlığın hergün klavye ve fare ile çalışmaktan kaynaklanabileceğini düşünüyor. Bu hastalık en çok bilekleri, parmakları ve kolu etkiliyor.
Saydamlık: Işığın yüzeyinden geçmesine izin veren bir malzeme üzerindeki bir görüntü; bir görüntünün altındaki görüntüleri gösterebilme yeteneği.
Screening açısı: Yarımton noktalarının bir sayfanın üzerine yerleştirildikleri açı. Geleneksel renk ayrımlarında, dört ekran (CMYK) 30 derece arayla yerleştirilir. Değişiklik gizleme açıları yazılımla gerçekleştirilebilir.
Screening: Sürekli tonlu bir görüntünün, geleneksel matbaa makinalarında çoğaltmak üzere yarımton noktalara dönüştürüldüğü işlem.
Sürekli ton: Yarımton noktaların ayrılması ve dönüştürülmesinden önceki dijital görüntü.
Substrat: Bir görüntünün üzerine basıldığı veya tasarlandığı malzeme, baskı altı malzemesi
Swop: GATF tarafından belirlenen, renklerin standart opak kağıtta nasıl çıktı vereceklerini tanımlayan bir standartlar kümesi. SWOP'un gazete kağıtları, gloss ve kaplanmamış kağıtlar için standartları vardır. SWOP mürekkepleri ise, o substrat üzerindeki çoğaltmalar için belirlenmiş standartlara uyar.
Şablon: Bitirilmeye hazır bir dökümanın bütün özelliklerini içeren salt okunur bir dosya. Şablonlar genelde yayınlarda isim plakaları ve adres bölgeleri gibi değişmeyen parçaları, sütun yapısı ve sayfa düzeni gibi özell
Öğr.Gör. Gülnaz Gültekin'in Matbaa Terimler Sözlüğü Kitabı'ndan alınmıştır. RENKLİ BİR KİTABIN MATBAADAKİ ÖYKÜSÜ Adını renkli bir kitap koyduk, ancak bu bir dergi, broşür, katalog, kurumsal kimlik çalışması, ambalaj, pul, afiş ya da aklınıza gelecek herhingi bir basılacak materyal olabilirdi. Kitabımız, matbaamıza çeşitli kanallardan gelmiş olabilir. Bu kanallardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Yazarın kendisi, bir yayınevi, bir ajans, yazarı ya da konuyu destekleyen bir sponsor kişi ya da kuruluş, bir…
Devamını Oku